PSAKD, aldıkları önlemleri açıkladı; ‘Şiacı ve şeriatı çağrıştırıcı İslam dili kullanılmayacak’

Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) Genel Merkezi, asimilasyona karşı alacakları önlemleri kamuoyuna açıkladı. Yol düşkünleriyle asimilasyon faaliyet alanlarının genişletildiği, cemevlerinin minaresiz camiye dönüştürüldüğü belirtilen açıklamada, buna karşı alınacak önlemler 6 madde halinde bildirildi. 

Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) Genel Merkezi, asimilasyona karşı alacakları önlemleri yazılı bir açıklamayla kamuoyuna duyurdu.

Örgütlülüğümüzün asıl amaçlarının başında asimilasyon’a karşı mücadele gelmektedir” diyen PSAKD, “Tarikatların Tunceli’ye zarar vereceklerine inanmıyorum”, “Tunceli Cemevinde cenazeleri cami hocaları kaldırıyor” şeklindeki sözlerine de tepki gösterdi.

PSAKD, “İnancımızın ve yolumuzun yok edilmesi için birçok çevrenin amansız bir çaba içinde olduğu da bir gerçektir. Özellikle son 20 yılda yoğunlaşmış, geçmişe göre daha da profesyonel hal almış bir kuşatma ile karşı karşıyayız. Eğitimden, giyim kuşama, kadın ve çocukların yaşam alanlarına yapılan saldırılara kadar tüm kamusal ve özel hayatımız kuşatılmıştır” dedi.

“DİYANET DEVŞİRDİKLERİ YOL DÜŞKÜNLERİYLE FAALİYET ALANLARINI GENİŞLETMİŞTİR”

Açıklamaya şöyle devam edildi:

“Adına Diyanet İşleri Başkanlığı denilen misyonerlik ve asimilasyon kurumu da periyodik olarak saldırısını sürdürüyor. İçimizden devşirdikleri yol düşkünleri ile de faaliyet alanlarını sanıldığından çok daha genişletmiş ve etkili hale getirmiştir.

“CEMEVLERİMİZİ MİNARESİZ CAMİYE ÇEVİRMEYE YÖNELMİŞ DURUMDALAR” 

Cemevlerimizin duvarlarını yıkamayacağını anlayanlar, her birini minaresiz camiye çevirmeye yönelmiş durumdadır. Alevi olarak yaşayanların cenazeleri Sünni olarak kaldırılmakta, bunun başarılamadığı erkanlara ise açıkça saldırmaktalar. Bunun son örneğini hep birlikte Engin Nurşani’nin cenaze erkanından sonra gördük. Bize uygulanan bu asimilasyon kuşatması artık içimizde de mevcuttur. Buna da en taze örnek Tunceli Cemevi verilebilir.

“BİYOLOJİK DERSİMLİLER”

Dersimin Alevi coğrafyası olduğu gerçeğine rağmen tarikatların o bölgede örgütlenmesinde sakınca görmediğini söyleyen de biyolojik olarak Dersimlidir. (Eğer yolumuzu İslami ritüellere göre devam ettirmez isek, İslam dinini IŞİD vari örgütlenmelere bırakmış oluruz)….şeklinde açıklama yapan da yine biyolojik bir Dersimlidir. Bu iki örnek bize gösteriyor ki, aslında tarikatlar Dersim bölgesinde çok öncesinden örgütlenmesini başlatmış hatta kadrolarını içimize yerleştirmişler.”

6 MADDEDE ALINACAK ÖNLEMLER

Açıklamada, “Asimilasyon tehdidine karşı Pir Sultan Abdal örgütlülüğü olarak bir dizi önlemin alınması zorunluluktan da öte yolumuza karşı görevimizdir” denilerek 6 madde halinde önlemler sıralandı.

1- Cemevlerimizde yürütülen cenaze erkanlarında, Şiacı ve şeriatı çağrıştırıcı İslam dili kullanılmayacaktır. Cenaze erkanı, katılımcıların anladığı dilde yapılacaktır.
2-Örgütümüze bağlı şube ve cemevlerimizde Kuran kursu, namaz kılma gibi alanlar olmayacaktır.
3- Cenaze erkanları (yerelin de hassasiyetleri gözetilerek) ABF, SERÇEŞME VAKFI ve AABK İnanç kurullarının daha önce çıkarmış oldukları erkan nameler baz alınarak kaldırılacaktır.
4-Cemlerde ve erkanlarda “Harem selamlık uygulaması yapılmayacaktır.
5- Kadınların kılık kıyafetleri ile ilgili herhangi bir müdahalede bulunulmayacak, özellikle de başörtüsü takmaları istenmeyecektir.
6-Erkanlarımız yürütülürken anlaşılır bir dille, Hakk’a yürüyen canın yaşarken rızalıkla verdiği ikrara bağlı olarak, cemlerdeki gibi Hak meydanında olduğumuzu bilerek, Çerağ uyandırarak, helallik alarak, cemal cemale, kadın erkek ayrımı yapmadan, Yol’u ifade eden nefeslerle ve nefeslerin olduğu örtüyle (tabutun üstüne serilen )kendi değerlerimizle yapılacaktır.

“ALEVİ İNANCI SEMAVİ DİNLERDEN FARKLIDIR”

Alevi inancının İbrahimi (semavi) ve diğer dinlerden ayrı ve bağımsız bir inanç olduğu vurgulanan açıklamada, “Vardan Var olma-Hakk- anlayışı ile temelden ayrılır. Yaşarken Ana-Dede ve toplum huzurunda Hak meydanında ikrar verir. Tüm erkanlarında olduğu gibi Hakk’a yürüme erkanın da da nasıl inanıyorsa aynı temelde ve şekilde Hakka yürüme erkanı yapılmalıdır” ifadeleri kullanıldı.

“ANALARIMIZ, DEDELERİMİZ CANALRI PAHASINA BEDEL ÖDEDİLER”

“Tarihimizde defalarca olduğu gibi bugün de analarımız ve dedelerimizin üstüne yol düşmüştür” denilen açıklamada şunlar kaydedildi:

“Biz çok iyi biliyoruz ki, onlar yüzyıllardır haklarında çıkarılmış binlerce fermana rağmen canları pahasına bedel ödemişlerdir. Mansur olmuş yakılmış, Nesimi olmuş yüzülmüş, Pir Sultan olmuş asılmış ama, Yol evlatlarını cami kapısına götürmemiştir. Toplumsal, paylaşımcı bir yaşama dayanan inancımız, cem erkanlarında Rızalık, İkrar, Görgü ile cemal cemale kadın erkek ayrımı yapmadan yolu sürdürmüştür. İnancımızı bugünlere taşıyan sazımız ve nefeslerle Pir-Ana kelamlarını bizlere ulaştırmışlardır.
Kısacası analarımız ve dedelerimiz, tarih boyunca egemenlerin korkulu rüyası ve hedefi olmuştur. Alevilik, cennet cehennem gibi korku veya ödül değil, kamil insanlığa giden yolda arınmayı hedef alır. Kini, kibiri atıp ölmeden evvel ölmeyi öğütler. Mekanı gönüllerdir.
Pirimiz Pir Sultan Abdalın dediği gibi;
Şimdi bizim aramıza
Yola boyun veren gelsin
Şeriatı tarikatı
Hakikatı bilen gelsin
Kişi halden anlayınca
Hakikatı dinleyince
Üstüne yol uğrayınca
Ayrılmayıp duran gelsin.

HABER PİRHA/ ANKARA

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir